ÖZET

Öğrencilikten hemşireliğe geçiş karmaşık ve stresli bir süreçtir. Son yıllarda uluslararası platformdaki tartışmaların merkezinde, yeni mezun hemşirelerin hızla değişen ve gelişen sağlık sisteminde çalışmak için gerekli bilgi, beceri ve güvene sahip olmadıklarına yönelik algılamaları yer almaktadır. Bu konu yıllar İçinde değişime uğrayan hemşirelik eğitiminde bir sorun haline gelmiştir ancak henüz geçişle ilişkide sorunlar henüz tam olarak ortaya konmamıştır.

Nitelikli bir hemşire olmak, hemşirelik uygulamaları bağlamında sosyalleşmeyi, hasta bakım ve servis aktivitelerinde sorumlu olmayı, yanlış yapma korkusu ile baş etmeyi, diğer sağlık profesyonelleri ile etkileşimde bulunmayı ve kendi klinik uzmanlığına geliştirme çabasını gerektirmektedir. Bununla birlikte kanıtlar, yeni mezun hemşirelerin ilk başta kendilerini hazır hissetmediklerini ve hemşire olarak ilk işe başladıklarında ciddi düzeyde stres yaşadıklarını göstermektedir. Yapılan yeni çalışmalarda da mesleğe başladıktan sonraki ilk üç ayın meslek hayatının en stresi dönemlerinden biri olduğu ve birinci yılda, yeni mezunların %35-60’ının çalıştıkları yeri değiştirdikleri saptanmıştır.

Bu araştırmanın amacı, Türkiye’deki hemşirelik bölümü son sınıf öğrencilerinin mezuniyete hazır olma durumları, yaşayabileceklerini düşündükleri sorun alanları ve mezuniyet sonrası dönemden beklentilerini tanımlamaktadır. Çalışma Türkiye’deki hemşirelik son sınıf öğrencilerinin mezuniyete kendilerini ne kadar hazır hissettikleri hangi alanlarda yeterli ya da yetersiz hissettikleri, mezuniyet sonrası beklentilerinin neler olduğu ve mezuniyet daha iyi hazır olabilme konusunda önerileri ortaya konacaktır. Elde edilen bulgular ve getirilecek öneriler eğitimcilerin mezuniyet sonrası beklentileri anlamasına hastanelerin, hizmet içi eğitim programlarının içeriğinin düzenlenmesinde ve yeni mezun hemşirelerin gerçekçi beklentiler konulmasında Işık tutacaktır bütün bu düzenlemeler, yeni mezun hemşirelerin öğrencilikten meslek hayatına geçişlerinin daha az stresli ve kolay olmasına, dolayısıyla hasta bakım kalitesinin artmasına yol açacaktır.

Araştırmanın evrenini, Türkiye’de yedi coğrafi bölgede hemşirelik lisans eğitimi veren yüksekokullarda ve sağlık bilimleri fakültelerinde eğitimini sürdüren toplam 5006 son sınıf hemşirelik bölümü öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklem seçiminde çok aşamalı tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmıştır ve 2272 (p=0.50ve %99 anlamlılık düzeyinde ve 0.02 örnekleme hatası) öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur.