ÖZET

Amaç: Terminal dönem palyatif bakım gerektiren hastalar sıklıkla acil servislere başvurmaktadır.

Araştırma, palyatif bakım gereksinimi olan hastaların acil servisi kullanma düzeyleri ile yaşadıkları semptomlar, tercihler ve gereksinimler gibi özellikleri ve semptom yönetimine ilişkin girişimleri belirlemek amacıyla planlanmıştır.

Metod: Araştırma kesitsel türde planlanmıştır. Bir üniversitesi hastanesi acil servise kalp, böbrek

hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, kanser, inme vs. tanısı ile başvuran, Palyatif bakım Alma Kriterleri Formuna göre 3 ve üzeri puan alan 208 hasta araştırma kapsamına alınmıştır. Veri toplamak amacıyla Hastalara ilişkin Bilgi Formu, Palyatif Bakım Alma Kriterleri Formu, Karnofsky Performans Skalası kullanılmıştır. Formlar hasta ve hasta yakını ile yüz yüze görüşülerek bir hekim ve bir hemşire araştırmacı tarafından eş zamanlı doldurulmuştur. Toplanan veriler SPSS 24.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.

Bulgular: Acil servise palyatif bakım hasta gruplarından en fazla kanser hastalarının başvurduğu

belirlenmiştir. Hastaların yarısı benzer sebeplerle bir ay içerisinde birden fazla kez acil servise

başvurmuşlardır. Başvuru nedenleri sıklıkla halsizlik, nefes darlığı ve ağrı gibi semptomlardır.

Hastaların yarısından fazlasının yatışı yapılmakta olup, bu yatışların çoğunluğunun yoğun bakımlara olduğu saptanmıştır. Evde bakıma kayıtlı hastaların büyük oranda hastaneye yatışı yapılmakta yada acil serviste yaşamlarını kaybettikleri belirlenmiştir. Oysaki fonksiyonel durumu daha kötü, palyatif bakıma ihtiyacı daha fazla olan hastalar son dönemlerinde evde olmak istediklerini ve İKYD istemediklerini ifade etmişlerdir.

Sonuçlar: Çalışmamız, Türkiye’de palyatif bakım hasta popülasyonuna dayalı acil servis başvurularının özelliklerine yönelik kanıt oluşturmuştur. Acil servise başvuru nedenlerinin

anlaşılması, yaşam sonu bakım kalitesini artırmak ve başvuruların oranının azaltılmasında faydalı

olacaktır. Hastaların acil servisin yoğunluğu içinde yaşamlarını kaybetmeleri yerine, son dönemlerini aileleri ile birlikte tercih ettikleri yerde geçirmeleri sağlanmalıdır. Birçok etik sorunu

içinde barındırmasına karşın DNR uygulaması üzerinde ülkemizde yasal çalışmaların başlatılması

gerekmektedir. Çalışmamızda palyatif bakım hizmetlerinin yeterli olmadığı ve ülke çapında palyatif bakım birimlerinin yapılandırılması ve bu alanda eğitimli bir ekip ile gereksinimlerin karşılanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Politika yapıcılar, hastane kaynakları üzerindeki yükü azaltmaya çalışırken palyatif bakımı desteklemelidir.

Keywords: Palyatif bakım, Acil servis, Semptomlar, Do Not Resusitate