ÖZET

Alzheimer hastalığı, bu hastalık belirtilerini gösteren kişi için olduğu kadar ailesine ve yakın çevresinin yaşamını da büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir. Ülkemize bu tür hastaların bakımını üstlenen ne resmi ne de sivil örgütlenmeler olmadığı gibi aileler hastaları için ne yapacaklarını bilememektedirler. Bu hastaların yapılabilecek en etkili yardım ailenin bilgilendirilmesi ve eğitilmesidir.

Bu araştırma, AH sağlık ve sosyal sorunlarını ailelerin yaşadıkları sorunları var olan şekliyle betimlemek, ayrıca mevcut durumun sağlık eğitimi ile değişip değişmediğini belirlemek amacıyla yarı deneme modeli ile planlanmış ve yapılmıştır. Araştırmanın evreni Erzurum il merkezi ve çevresinde bulunan AH tanısı almış bireyler (59) ve aileleri (103) oluşturmuştur. Örneklem grubunun oluşturulmasında herhangi bir örnekleme yöntemine gidilmeksizin evrenin tümü örneklem grubu olarak alınmıştır. Hasta verilerinin toplanmasında demografik bilgileri içeren anket formu klinik demans evreleri ve ölçeği Coronelli demansta depresyon ölçeği, Fiziksel öz-bakım ölçeği, Günlük yaşam ölçeği, Mini mental durum muayenesi ve Blessed kısa oryantasyon bellek konsantrasyon testi kullanılmıştır. Bakım ve vericilerde ise demokratik bilgileri içeren anket formu Beck depresyon ölçeği, Yalnızlık ölçeği, sosyal destek ölçeği, sağlıklı yaşam biçimi davranışları ölçeği, umutsuzluk ölçeği, ayrıca AH ve ailelerin yaşadıkları sorunları belirlemeye yönelik form kullanılmıştır. Yapılan öntest uygulamasına kontrol ve deney grubu bakım vericilerinin Alzheimer hastalığına ilişkin bilgi alma durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmazken (P>0.05) eğitim sonrası deney grubu bakım vericilerin tamamının AH hastalığı ve bakımı konusunda eğitim aldığı saptanmıştır.

Planlı eğitime bağlı olarak sontestte deney grubunun stres yönetimi ve egzersiz alt boyutunda ve sağlığı koruyucu ve geliştirici davranışlarını ölçen; sağlıklı yaşam biçimi davranışları puanında kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Öntes depresyon ve mutsuzluk puan ortalaması deney grubunda kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuş son teste planlı eğitime bağlı olarak deney ve kontrol grubunun depresyon ve umutsuzluk puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Araştırmaya katılanlan AH hastalıklarına bakım vermenin kendilerini çok yıprattığını ve özel yaşam anlamında hiç zamanlarının olmadığını ifade etmişlerdir. Proje süresince yapılan eğitimin hastaların yaşam kalitesi arttırıcı ve yaşam süresi uzatmayı katkıda bulunacağı öngörülmüştür.