Proje özetini görmek için tıklayın.

Giriş: Ruhsal bozukluğu olan bireylerin yataklı birimlerde bireyin güvenlik, fiziksel rahatlık, günlük yaşam aktivitelerini rahatça sürdürmeye ilişkin bazı ihtiyaçlarının sağlanması gerekmektedir. Terapotik ortam; bireyin psikiyatrik problemini fark etmesine ve iyileşmesine yardım etmenin yanında; sosyal organizasyonları, destekleyici niteliği ve toplumsal değerleri ile bireyin benlik güçlerini en iyi şekilde kullanımına fırsat veren bir ortamdır.

Amaç: Bu çalışmanın amacı ülkemizdeki psikiyatri kliniklerinin tedavi edici ortam yönünden mevcut durumlarının saptanmasıdır. Yöntem: Bu araştırmada ülkemizdeki 195 psikiyatri kliniğini bulunan kurumlarda kesitsel ve tanımlayıcı türde yapıldı. Araştırmada araştırmacılar tarafından literatür taranarak ve uzman görüşü alınarak oluşturulan kliniklerin özelliklerini içeren 42 sorudan oluşan anket formu kullanıldı. Anket formunda yataklı psikiyatri servislerinin fiziksel özellikleri, birimlerde yapılan aktiviteler, ruh sağlığı çalışanlarının sayıları ve eğitim durumlarını detaylı içeren sorular bulunmaktadır. Veriler 25 Haziran 2014 -15 Temmuz 2015 arasında, anketör tarafından telefonla klinikteki yetkili kişiye ulaşılarak, yanıtları forma kendisi kaydetmesi şeklinde toplandı. Verilerin analizinde SPSS (version18.0) kullanıldı. Hastanelerle ilgili tanımlayıcı istatistik olarak, sayı ve yüzdelikler kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık sınırı p<0.05 olarak alındı.

Bulgular: Kliniklerin % 63.1 6-10 arasında hemşire, % 77.9 1-10 arasında hekim bulunduğu, % 71.3 öğretim üyesi bulunmadığı, % 37.4’ünde görüşme odasının olmadığı, %47.2’sinde 1 adet uğraşı odasının bulunduğu saptandı. Psikiyatri kliniklerinin duvar renklerinde genellikle krem ve beyaz renklerinin tercih edildiği belirlendi. Kliniklerin % 99’unda hastalara yönelik aktivitelerin yapıldığı % 45.6 uğraşı terapisi yapılmadığı, planlı tüm uğraşı terapisi etkinliklerinin yapıldığı klinik oranının ise % 16.9 olduğu, düzenli spor aktivitesi yapılmayan klinik oranının % 57.5 olduğu saptandı. Klinik aktivitelerde hemşirelerin sorumlulukları sorulduğunda; katılan hastanelerin % 54.4’ünden hastalarla oyun oynamak veya resim yapmak, % 44.1’inden takı uğraşına katılmak ve tedavi yapmak cevapları alındı. Kliniklerin % 66.2’sinde psikoeğitim verilmezken, % 33.8’inde verildiği saptandı. Psikoeğitimi veren meslek grupları incelendiğinde % 17.9 doktorların, % 7.2 psikologların, % 3.6 hemşirelerin ve % 5.1 tüm meslek gruplarının verdiği belirlendi.

Sonuç: Araştırma sonuçları incelendiğinde ülkemizdeki psikiyatri servislerinin fiziksel yapılandırılmasında eksiklerin olduğu ve terapotik aktivitelerinin daha az yapıldığı görülmektedir. Ruh sağlığı ve psikiyatri hemşirelerin terapotik ortamı sağlama ve sürdürmede daha fazla sorumluluk almaları dikkat çekmektedir.